hikmet-i hukukun tarihi ne demek?

Hikmet-i hukuk, Osmanlı İmparatorluğu döneminde divan-ı hümayunun yargılamalarında uygulanan bir hukuk prensibidir. "Hikmet-i hukuk" terimi Arapça kökenlidir ve "hukukun hikmeti" veya "hukukun amacı" olarak çevrilebilir.

Osmanlı hukuk sistemi, Şer'i hukuk ve Örfi hukuk olmak üzere iki ana kaynaktan oluşmaktaydı. Şer'i hukuk, İslam kaynaklarına dayanan ve İslam dini kurallarına uygun olan hukuk kurallarını içerirken, Örfi hukuk ise yerel geleneklere ve uygulamalara dayanır. Hikmet-i hukuk ise Örfi hukukun bir parçasıdır ve yargıçların hukuk kurallarını yorumlayarak adaleti sağlamalarına yardımcı olan bir prensiptir. Bu prensibe göre, yargıçlar sadece yazılı hukuk kurallarına değil, aynı zamanda adalete uygun olan ve toplumda dengeli bir sonuç doğuran kararlar vermeliydi.

Hikmet-i hukuk prensibi, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarında ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan sonra da kullanılmaya devam etti. Ancak Cumhuriyet döneminde, hukuk sistemi "modernleştirme" sürecinde olduğu için, hikmet-i hukuk prensibi yerini daha kesin ve açık hukuk kurallarına bıraktı.